DİĞER
Şevket Rado'nun 7 Nisan 1944 tarihinde Akşam Gazetesi'nde yayınlanan "Edebiyatımızın Manzarası" başlıklı yazısı Evvel Zaman sayfalarında...
Yazarla okur arasında bir boşluk mu var, varsa bile illâ doldurulması mı gerek? Yazar kitabın önüne mi geçiyor? Vitrinde olan metin mi yazar mı?
Ödüllü yazarları pazarlama düzeni son demlerini yaşıyor. Yeni kuşaklar, ödül ve şöhret budalılığına ibretle bakıyor...
Yazar, daha çok göz önünde bulunmak zorunda olan, öyle olduğu varsayılan bir özne konumundadır şimdilik. Çünkü piyasa onu buraya itip durmaktadır ve yazarın buna karşı koyması pek de mümkün görünmemektedir
Edebiyat yayınlarında "kitap değerlendirme" yazısı yazanlara sorduk: Ayda kaç kitap okuyorlar? Neden yazıyorlar, kimin için yazıyorlar? Eleştiri ile değerlendirme yazısı arasında nasıl farklar görüyorlar?
"Vitrinde Edebiyat" dosyamız kapsamında yayınevlerinine, dijital çağda kitabı vitrine taşıma stratejilerini, bir reklam alanı olarak sosyal medya ve basılı yayınları kullanma alışkanlıklarını sorduk...
Görünürlük dediğimiz olgu öylesine çeşitlendi ve geniş bir ağ hâlini aldı ki, sanıyorum artık ne “görünürlük” ne de “vitrin” diye bir meselemiz olacak
Knausgaard fazla “görünür”, bir anlamda yazar kimliği ile sürekli vitrinde. Ferrante ketum ve meçhul. Her iki yazar da bize iki farklı hakikat imkânı veriyor
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık